31 Temmuz 2012 Salı

Küçük Beyaz Deniz Yıldızı

Küçük deniz yıldızı büyük bir dalga ile denizin kıyısına bir gece vakti geldi. Denizin o büyük dalgası onu kıyıya vurduğunda biliyordu ki, daha büyük bir dalga gelecek ve onu yine derin denizlere taşıyacaktı. Kimbilir bu sefer denize dönünce ne maceralar yaşayacaktı. Belki minik balıklarla arkadaş olup oynayacak ya da denizanaları ile yüzecekti. Dalga kıyıya her vurduğunda çıkardığı su sesine ne de çok bayılırdı. Bir de suyun içindeki okyanusun sesine. Bayıldığı sesler sadece bunlar sanmayın, en çok sevdiği ses denizin içindeki küçük balıkların sesiydi. Aynı zamanda bir de yaz geldiğinde kıyada oynayan çocukların seslerine çok bayılıyordu. Minik minik elleriyle kıyıda oynarken, kumdan kaleler yaparken ya da taşları toplarken düşündü çocukları. Kendisi de bir çocuk olmayı hayal etti. Çünkü sahilde en mutlu insanlar çocuklardı. Büyükler hep uyuyordu şezlonglarda. Büyüklerden kaçıyordu küçük beyaz deniz yıldızı. Çünkü onlardan korkuyordu biraz, büyükler onu alıp o çok sevdiği sulardan ayırabilirdi. Oysa çocuklar öyle miydi? Onlar küçük deniz yıldızını görünce sevinçten çığlıklar atar ama asla ona dokunmazlardı. Bu yüzden çocuk olmak güzel bir şey olmalıydı. Hayallere dalan küçük deniz yıldızı, güneş dağların arkasında doğmak üzereyken, kimse onu görmeden tekrar sulara döndü ve derin denizlere doğru yol aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder