31 Temmuz 2012 Salı

Tembel Kurbağa

Küçük bir gölde yaşayan çok tembel bir kurbağa varmış. Bu kurbağa, o kadar tembel o kadar tembelmiş ki hiçbirşey yapmak istemezmiş bütün gün. Tek yaptığı bir yaprağın üstüne çıkıp yan gelip yatmak ve vıraklamakmış. Hatta yemek aramak yerine çoğu zaman aç kalmayı tercih edermiş. Yerinden hiç kıpırdamadan öylece yaprağın üstünde durmak ona büyük bir keyif verirmiş. Oysa arkadaşları bu tembel kurbağadan çok farklıymış. Suda atlar, zıplar, oyunlar oynarmış. Günlerden bir gün göle bir kurbağa avcısı gelmiş. Avcı önce etrafı gözlemiş, tek bir kurbağa yakalaması yetermiş. Yolda da gelirken çok zor olacak kurbağa yakalamak diye düşünmüş içinden, ta ki bizim tembel kurbağayı görene kadar. Avcıyı gören diğer kurbağalar hemen sazlıkların arkasına saklanmışlar. Ama bizim tembel kurbağa o kadar tembelmiş ki canından olmayı göze almış ve yerinden bile kıpırdamamış. Avcı da hemen onu yakalamış. Tembellik kurbanın avlanmasına sebep olmuş. Tembel kurbağa bu kadar tembel olduğu için üzülmüş ama elden ne gelir, avcı onu o çok sevdiği gölden alıp götürmüş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder